Kanser Ağrılarınızdan Kurtulmak Mümkün!

Kanser ağrılarının çoğuna, tümörün bizzat kendisinin vücuttaki çeşitli organlara, sinirlere ya da kemiklere baskı uygulaması neden olur.

Mobirise Website Builder

Uzm. Dr. Mehmet Çelik Kimdir?

Dr. Mehmet Çelik, 30 yıllık tecrübesi ile sizlere İstanbul Fulya’da kendi
muayenehanesinde hizmet vermekte ve anlaşmalı hastanelerde Girişimsel Ağrı tedavileri uygulamaktadır.

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde 1988-1994 yılları arasında Tıp Doktoru Eğitimi aldı ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi – Anesteziyoloji Anabilim Dalı’nda 1996-2001 yıllarında uzmanlık eğitimini tamamladı.

5 yıl Özel İstanbul Ağrı Merkezinde çalışarak girişimsel ağrı tedavileri konusunda bilgi ve deneyimini geliştirdi. 16 yıl Memorial Şişli hastanesinde Ağrı Kliniği sorumlusu olarak görev aldı ve şu an kendi muayenehanesinde hastalarına hizmet vermektedir.

Katıldığı kongrelerde ve bilimsel dergilerde Ağrı Tedavisi ile ilgili pek çok yayını, çeviri ve orijinal kitaplarda yazdığı kitap bölümleri de bulunan Dr. Mehmet Çelik, ağrı yönetimi ile ağrı çeken kişinin yaşam kalitesinin artmasına, işlev ve hareketliliği yeniden kazanmasına yardımcı olmayı hedefliyor ve farkındalığı artırmayı amaçlıyor.

Kanserde Ağrı Nedenleri, Ağrı Tipleri,
Girişimsel Ağrı Tedavisi Yöntemleri


Kanserli Hastası Sayısı Neden Artıyor?

Günümüzde tıptaki gelişmeler ortalama insan yaşam süresinin uzamasına olanak tanıdı. Yaşlı nüfusun artması, artık daha fazla kanserli hastayla karşılaşmamıza neden oluyor. Çünkü yaşlandıkça pek çok kanser türünün görülme sıklığı ne yazık ki artıyor. Bunun başlıca nedeni yaşlanmayla birlikte DNA hasarlarının gençlerde olduğu kadar etkili bir şekilde tamir edilememesi. Kanser sıklığında artışın bir diğer nedeni ise günümüz insanının stres, radyasyon ve beslenme değişiklikleri gibi çevresel faktörlere daha fazla maruz kalması.

Kanserde Ağrı Neden Olur?

Kanser, çoğu zaman ilk tanı konulduğu andan itibaren tüm süreç boyunca önemli bir problemi de beraberinde getiriyor: AĞRI

Peki kanserde ağrı nasıl ortaya çıkıyor? Kanser hastalarında değişik tipte ağrılar görülebilir ve bu ağrıların farklı nedenleri olabilir.

Kanser ağrılarının çoğuna, tümörün bizzat kendisinin vücuttaki çeşitli organlara, sinirlere ya da kemiklere baskı uygulaması neden olur

Bazen kanser tedavisi de ağrının nedeni olabilir. Örneğin, kimi kemoterapi ilaçları ellerde ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanma şeklinde nöropatik ağrı adı verilen ağrılara neden olabilir. Radyoterapi uygulanan bir hastada radyasyon etkisiyle çevre dokular zarar görebilir. bu da bir ağrı nedenidir. Kanserin metastaz dediğimiz uzak organlara yayılmasıyla da ağrı ortaya çıkabiliyor.

Kanserde ağrının varlığı ya da ağrının şiddetlenmesi her zaman hastalığın kötüye gittiğini işaret etmez. Unutulmaması gereken önemli bir nokta da kanser hastalarındaki tüm ağrıların kansere bağlı olmayabileceğidir.

Mobirise Website Builder
Kanserde Akut ve Kronik Ağrı
Kanser ağrısı akut veya kronik olabilir. Akut ağrı, doku hasarından kaynaklanan ve kısa bir süre önce ortaya çıkan, genellikle doku hasarının düzelmesiyle ortadan kalkan ağrılardır. Ameliyat sonrası ağrılar ve kanserin kemiğe metastazı sonucu kırılan kemik ağrıları buna örnek olarak verilebilir. Bu ağrılar çoğunlukla ağrı kesicilerle kontrol altında tutulabilirler.

Kronik ağrılar ise uzun süren ağrılardır. Sinirlerdeki değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Sinir değişiklikleri, sinirlere kanser baskısı veya tümör tarafından üretilen kimyasal maddelerden kaynaklanabilir. Ayrıca kanser tedavisine bağlı sinir değişikliklerinden de kaynaklanabilir. Kronik ağrı, yaralanma veya tedavi sona erdikten uzun süre sonra devam eder ve hafif ile şiddetli arasında değişebilir. Kronik ağrıda ağrı kontrolü daha zordur ve direkt etkili ağrı kesici ilaçların yanı sıra ikincil ağrı kesiciler denen başka grup ilaçların da kullanılması çoğunlukla gerekir. İlaçların yetersiz olduğu hastalarda çeşitli sinir blokajları veya omuriliğe morfin pompası takılarak ağrının dindirilmesi yoluna gidilir.
Akut Ağrı
  • Ani başlayan, genellikle bir yaralanma, ameliyat veya tedaviye bağlı olarak ortaya çıkan kısa süreli ağrıdır. Hızlı bir şekilde şiddetli hale gelebilir.
  • Kemoterapi, radyoterapi, cerrahi müdahale sonrası oluşan hasarlar veya tümörün ani büyümesi.
  • Ameliyat sonrası ağrı, kemoterapiye bağlı mukozit, tümörün basıya neden olduğu ani ağrılar.
  • Hızlı etki eden ağrı kesiciler (opioid ve non-opioid ilaçlar), lokal anestezi veya kısa süreli ağrı kontrol yöntemleri.
  • Kısa vadeli fiziksel rahatsızlık ve stres. Uygun tedavi ile hızla kontrol altına alınabilir.

  • Anlık müdahale gerektirir, tedavi edici yaklaşımın bir parçasıdır.
Kronik Ağrı
  • 3 aydan uzun süren ve hastalığın kendisi veya tedavisinin bir sonucu olarak gelişen uzun süreli ağrıdır. Sürekli veya aralıklı olabilir.

  • Tümörün sinirleri veya çevresindeki dokuları uzun süre boyunca etkilemesi, tedavi sonrası kalıcı doku hasarı.
  • Metastazlı kanserlerde kemik ağrısı, nöropatik ağrılar veya uzun süren organ baskısına bağlı ağrılar.
  • Uzun etkili ilaçlar, nöromodülasyon, radyofrekans tedavisi veya multidisipliner ağrı yönetimi.
  • Yaşam kalitesini düşürür, psikolojik etkiler (depresyon, anksiyete) yaratabilir ve sosyal yaşamı kısıtlayabilir.
  • Sürekli izleme, fiziksel terapi, psikolojik destek ve palyatif bakım gerektirir.

Kanser Ağrısı Çeşitleri Nelerdir?

Ağrınızı doğru şekilde tedavi edebilmemiz için, ağrınızın türünü ve nedenini öğrenmemiz çok önemlidir. Farklı ağrı türleri farklı tedavi gerektirir. 

Sinir ağrısına nöropatik ağrı da denir. Tümörün ya da tümör metastazının sinirlere veya omuriliğe uyguladığı baskıdan veya sinirlere verdiği zarardan kaynaklanabilir.

Hastalar sinir ağrısını sık sık yanma, elektriklenme, karıncalanma hissi olarak tanımlarlar. Nasıl hissettiğini tam olarak tarif etmek zor olabilir. Sinir ağrısının bazen diğer ağrı türlerine göre tedavisi daha zor olabilir.

Sinir ağrısı, radyoterapi veya kemoterapi gibi diğer kanser tedavilerinden sonra da ortaya çıkabilir.

Kanserin kemiğe yayılması ve kemik dokusuna zarar vermesiyle ağrı oluşabilir. Kanser belirli bir kemik alanını veya birkaç alanı etkileyebilir.

Bazen vücuttaki tüm kemiklerde zonklayıcı, künt bir ağrı hissedilebilir. Bu tip ağrı genellikle kemoterapi ilaçlarına bağlıdır. 

Yumuşak doku ağrısı, vücuttaki bir organdan veya kastan kaynaklanan ağrılardır Örneğin, böbrek tümörü olan bir hastada böbrek dokusunun gördüğü zarardan dolayı oluşan sırt ağrısı bu tip bir ağrıdır.

Hastalar bu ağrıyı her zaman tam olarak tarif edemeyebilirler, ancak genellikle keskin, kramp tarzında ağrı veya zonklama olarak tanımlanır. Yumuşak doku ağrısına viseral ağrı da denir.

Hayalet ağrı ya da fantom ağrısı, vücuttan bir organın çıkarılmasından sonra sanki o organ yerinde duruyormuş ve ağrıyormuş gibi bir his olması halidir. Bir örnek, meme kanserli hastalarda memenin alınmasından sonra meme bölgesindeki ağrıdır.

Fantom ağrısı gerçek bir ağrıdır ve insanlar bazen bunu dayanılmaz olarak tanımlarlar.

Hayalet ağrının nedeni tam olarak ortaya konulamasa da beynimizde tüm vücut bölgelerine ait kodlama mevcut olduğundan organın çıkarılmasından sonra da beynin o bölgeyi hissetmeye devam ettiği bilinmektedir. Özellikle çıkarılan organlarında daha önce de ağrı şikâyeti olan hastalarda fantom ağrısı daha çok görülür. Çünkü beyindeki bu kodlama alanları duyarlılaşmıştır. Fantom ağrısının diğer bir olası nedeni ameliyat sırasında ve sonrasında yetersiz ağrı kontrolüdür.

Kol veya bacağın kesilmesi ameliyatı olan her 10 kişiden 5'i, göğsü alınan kadınların yaklaşık üçte biri hayalet ağrısı hisseder. Rektum (son bağırsak) ve rahim çıkarılması ameliyatlarından sonra da ilgili bölgelerde hayalet ağrısı görülebilir.

Ağrı genellikle ilk yıldan sonra azalır. Ancak bazı hastalarda ağrı daha uzun süreli olabilir. İlaç tedavisine yanıt vermeyen fantom ağrılarında; ilgili sinirlerin omurilikten çıktıkları noktalara yapılacak enjeksiyon, radyofrekans tedavisi ve ağrılı bölgeyle ilişkili sempatik sinir lifleri adını verdiğimiz özel sinir ağlarına uygulanan sinir blokajları etkilidir.

Vücuttaki bir organdan kaynaklanan ağrının vücudun farklı bir yerinde hissedilmesidir.

Örneğin, tümör nedeniyle büyümüş bir karaciğer sağ omuzda ağrıya neden olabilir. Bunun nedeni, karaciğerin omuza doğru uzanan sinirlere baskı uygulamasıdır.

Kanser Ağrısı Nasıl Geçer?

Kanser ağrısını dindirmek zor olabilir, ancak genellikle ağrı kesiciler veya girişimsel ağrı tedavisi yöntemleriyle başarıyla kontrol edilebilirler.

İyi kontrol edilmeyen ağrı kronik ağrıya dönüşebilir. Ağrıya katlanmaya çalışmak ilerleyen dönemlerde ağrı kontrolünü daha da zorlaştırır. Ayrıca bu durum hastanın uyku kalitesini, iştahını ve psikolojik durumunu daha da olumsuz etkileyerek yaşam kalitesini alt üst eder. Bu nedenlerle, size önerilen ağrı kesicileri doğru kullanmanız çok önemlidir. 

Mobirise Website Builder

Hemen Randevu

Kanser ağrılarınızdan kurtulmak ve aynı gün tedavi imkanı için hemen randevu alabilirsiniz.

Kanser Ağrılarında Ağrı kesici Kullanım İlkeleri Nelerdir?

Ağrı kesiciler Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen “Ağrı Kesici Kullanım İlkeleri”ne uyularak kullanılmalıdır. Ağrı kesicilerin kullanım amacı, hastanın gerek istirahat gerekse hareket halinde ağrı çekmesinin önüne geçmek, yeterli ve kaliteli bir uyku süresi sağlamak olmalıdır. Bu amaca yönelik olarak belirlenen “Ağrı Kesici Kullanım İlkeleri özetle şu şekildedir.
  1. Ağrı kesici kullanımı kişiye özel olmalı, ilacın uygulanma yoluna (ağızdan, damar içi, kas içi, cilt üzerine) her hasta için ayrı değerlendirme yapılarak karar verilmelidir.
  2. Ağrı kesici ilaçları uygulamak için her seferinde ağrının ortaya çıkması beklenmemeli, düzenli aralıklarla kullanarak ağrının hiç ortaya çıkmaması sağlanmalıdır.
  3. Kullanılan ilaçların yan etkileri hasta ve hasta yakınları tarafından bilinmelidir.
  4. Yaşa ve kiloya göre doz ayarlamalı yapılmalıdır.
  5. Ağrı kesiciler “Basamak tedavi sistemi” adı verilen bir sistemle uygulanmalıdır. Bu sistemin ilk basamağında en zayıf etkili ağrı kesici ilaçlar bulunur, üst basamaklara çıkıldıkça bilinen en etkili ağrı kesici ilaç olan morfine kadar ulaşılır. Birincil ağrı kesici ilaçlar denilen bu ilaçların yanı sıra ağrı kontrolüne yardımcı olan ve ikincil ağrı kesici ilaçlar denilen ilaçlar da çoğu zaman reçete edilir. Kanser ağrılı hastaya hangi basamaktan başlayarak ilaç uygulaması yapılacağına, hastanın durumuna göre karar verecek olan ise işi ağrı tedavisi olan bir uzman hekim olmalıdır.
  6. Kanser ağrısında morfin benzeri etki yapan ve opioid dediğimiz narkotik ilaçlar sıklıkla kullanılır. Bu nedenle hastalar ve hasta yakınları bağımlılık ve yoksunluk durumları ile ilgili de bilgilendirilmelidir. Bağımlılık ile ilgili hasta, hasta yakını ve hatta sağlık personellerinin taşıdığı endişeler nedeniyle kimi zaman kanserli hastalar yeterli ağrı tedavisinden yoksun kalmaktadır. Oysa Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı çalışmalarda kanser ağrısı çeken hastalarda bağımlılık gelişme riskinin düşük olduğu ortaya koyulmuştur. Bu nedenle, ilaca bağımlı olmak korkusuyla, kanser ağrısı çeken bir hastanın ilaçtan uzak kalmasına ve bu şekilde ağrılı ve yaşam kalitesi düşük bir şekilde yaşamını devam ettirmeye çalışmasına izin verilmemelidir.

Kanser ağrılı hastalarda düzenli ağrı kesici ilaç kullanımına rağmen ilaçların ağrıyı kontrol edemediği zamanlar olabilir. Buna kaçak ağrısı denir.

Düzenli ağrı kesiciler kullanıyorsanız, ancak bazen ağrı çekiyorsanız, ihtiyacınız olduğunda almanız için ekstra dozlarda ağrı kesici reçete etmek gerekir.

Kanser ağrısı çeken hastalar etkili ve düzenli ağrı kontrolü için ağrı kliniklerinde ağrı tedavisi ile uğraşan bir hekimin kontrolü altına girmelidirler. En etkili ve yeterli ağrı kontrolü bu şekilde mümkün olur.

Kanser Ağrısında Uygulanan Girişimsel Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Ağrı kesiciler ne kadar doğru kullanılırlarsa kullanılsınlar bazen kanser hastasının ağrısını kontrol etmekte yetersiz kalabilirler. Bu durumdaki hastalara, girişimsel ağrı tedavileri ile ağrısız bir hayat sağlamak mümkündür.

Kaburgalara yayılmış bir kanserin oluşturduğu ağrıyı kesmek için uygulanan interkostal sinir blokları, Pankreas ya da mide kanserinde uygulanan splanknik sinir ve çölyak gangliyon blokları, üreme organlarında oluşan kanserlerin ağrısını kesmek için yapılan hipogastrik sinir bloğu bu sinir bloklarına örneklerdir.

İlaçlara ve sinir bloklarına yanıt vermeyen hastalara omuriliğe bir kateter takılarak ve kateterin ucu cilt altına yerleştirilerek sürekli ağrı kesici ilaç uygulaması yapmak gerekebilir. Morfin pompası olarak bilinen bu yöntemle başka tedavilere yanıt vermeyen kanser ağrılarını dindirmek mümkün olabilir.

Hangi yöntemin ne zaman uygulanacağına, doğru bir değerlendirme yapıp hastaya göre karar vermek gerekir.

Mobirise Website Builder
İnterkostal Sinir Blokları                
Mobirise Website Builder
Splanknik Sinir ve Çölyak Gangliyon Blokları
Mobirise Website Builder
Hipogastrik Sinir Bloğu               
Mobirise Website Builder
Morfin Pompası                  
Mobirise Website Builder

Hemen Randevu

Kanser ağrılarınızdan kurtulmak ve aynı gün tedavi imkanı için hemen randevu alabilirsiniz.

İletişim

İletişim Bilgileri